Turkcess VI. Uluslararası Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi

Turkcess VI. Uluslararası Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi

    Turkcess VI. Uluslararası Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi

    Gerçekleşti

     

    Online platform üzerinden 30 Ekim-01 Kasım tarihleri arasında Turkcess VI. Uluslararası Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi gerçekleşti. Kongreye konuşmacı olarak katılan Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Adnan Ömerustaoğu, “Geleceğin Eğitiminde Yüksek Öğretim ve Üniversiteler” konulu panele konuşmacı olarak katıldı. Ömerustaoğlu “21 Yüzyılda; eğitimde sorun çözebilen, eleştirel ve yaratıcı düşünülebilen, kriz yönetebilen, yeni durumlara uyum sağlayabilen, etik ve estetik değerlere sahip, bireyler yetiştirerek insanlığın geleceğinin daha iyi olacağını inanıyorum” dedi.

    Geleceğin eğitimi derken çağı iyi okumadan geçtiğinin altını çizen Ömerustaoğlu, “Algılarla yönetilen, gerçek ötesi (Post Truth ) bir çağdayız. Bu sebeple olaylara eleştirel akılla bakmalıyız. Doğru bilgiyi ayırmamız seçmemiz gerekiyor. Her verilen bilgiyi almayıp, sorgulama yapmalı, anlamak için de aklı eğitmek gerekir”  diye söyledi.

    Öğretmen ve Öğrenci İlişkisi Nasıl Olacak?

    Öncelikle güçlü bir geleneğinizin olması gerekiyor. Artık eli sopalı bilgi küpü öğretmen modeli çok geride kaldı. İster üniversite ister temel eğitimde olsun bilgiye dayalı otorite artık yok. Çünkü öğrenci öğretmenden daha önce bilgiye ulaşabiliyor. Öğretmen ne yapacak? Onları yönlendiren, gelişimlerini denetleyen akıl hocaları olacak. Eğitimin hedefi düşünmek için aklı eğitmek olacak. Öğretmen, öğrencileri teşvik edecek rol model olacak.

    Üniversite Binaları Ortadan Kalkmayacak!

    Pandemi sürecinde ve sonrasında online platformda gerçekleştirilen kongreler ve etkinliklerde katılım sayısı kampüslerdeki gibi çok olmadı. Bu da bize gösterdi ki uzaktan eğitimle çok geniş kitlelere ulaşabiliyorsunuz ama ilgi ve etki aynı oranda olmuyor. Eğitimde iletişim ve kişiye dokunma şart. Çünkü; insanların insanlar ile ilişki kurmasına ve sosyalleşmesine ihtiyacı var. Bu sebeple 21 yüzyılda kampüs hayatının devam edeceğini düşünüyorum.

    “Teknlojiye Hakim Olan Ülkeler Dünyaya da Hakim Oluyor”

    Teknoloji, bilimsel bilginin eşyaya uygulanmasıdır. Batıdaki ivme önce bilgi üretme sonra bilgiyi kullanmaya dayalı teknoloji üretimi sonra teknolojiye dayalı bilgi üretilmesi yani bunların birbirini desteklemesiyle gelişen büyük bir güç var. Her şeyi belirleyen aslında ürettiğimiz bilgi ve teknoloji. Bu çağda bilişim teknolojileri başta olmak üzere diğer teknolojiler çok önemli. İki ülke savaşıyor. Birinin kaç yüz bin dolarlık tankı var. Bir diğeri ise droneları uçuruyor. Savaşta denge değişiyor. Teknolojinin gücü genel anlamda refaha ulaştırıyor. Aslında bir anlamda teknolojiye hakim olan ülkeler dünyaya da hakim oluyor diyebiliriz. Öyleyse bilgi ve teknoloji üreten kurumları yeniden organize edip güçlendirmek ve bilim eğitimine ağırlık vermek gerekiyor.