Ramazan ayı için beslenme önerileri

Ramazan ayı için beslenme önerileri

Ramazan haricindeki zamanlarda da olduğu gibi, bu sorunun karşılığı için herkese aynı cevabı verebilmek mümkün değil. Kadınlar ve erkekler, gençler ve yaşlılar, çalışanlar, çok çalışanlar, kronik hastalığı olanlar gibi pek çok farklı grup, oruç tuttuklarında sağlıklı beslenmeleri adına farklı stratejileri izlemelidir.

     

    Yine de konuyu genel ifadeler ile özetleyebilmek bir parça mümkün görünmektedir.  Bu genel kurallara uyulduğu müddetçe uyku ve yeme-içme düzenimizin çok değiştiği ramazan ayında durumu sağlığımız adına önemli bir fırsata bile dönüştürebiliriz. Bu ay, özellikle modern hayatın bizi karşı karşıya bıraktığı yapay mavi ışıkları ve alışveriş merkezi parıltılarının yerine, bedenimize güneşin ne zaman doğduğunu ve battığını kısacası sirkadyen ritmi hatırlatmak açısından oldukça önemli bir kazanım olarak karşımıza çıkacaktır. Çünkü gün ışığı gündüz beslenen bir varlık olan insan için son derece önemlidir. Güneş ile ilgili hassas dengelerin olduğu bu noktayı göz ardı edip ramazan ayının dışındaki zamanlarda yemek yeme eylemini hava karardıktan sonraki zamanda ağırlıklı olarak yapmak gündüzcül bir varlık olan insanın metabolizması üzerinde, ne yazık ki düşük dozda ve kronik bir stres yaratır. Bu kronik stres çoğu zamanda kronik hastalıklar ve obezite şeklinde sonuçlanarak ilerleyen yaşlarımızda karşımıza çıkabilir. Ancak her ramazan ayında (kadınlarda yaklaşık 21 gün – erkekte 30 gün) oruç tutulmaya başlanıldığında ve homeostasis olarak tanımladığımız metabolik denge bozulduğunda, dengeyi yeni şartlara göre tekrar sağlamak için, tüm vücut gündüz saatlerindeki hayati olmayan aktivitelerinin minimuma çekilmesi yolu ile adaptasyon geliştirir. Yemek saatlerini değiştirmek hem zihnimizi hem de bedenimizi farklılaştırır. Bu denge, yeniden yaklaşık 20-21 gün sonra istenilen düzeye ulaşır. 

     

    Yazının devamı için tıklayınız.